spring 1 Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • spring 1
    f. (sprang/sprung; sprung) 1. over/across bir sıçrayışta (bir şeyin) üstünden geçmek, (bir engeli) sıçrayarak aşmak: He sprang over the wall. Bir sıçrayışta duvarı aştı. 2. up birdenbire meydana gelmek, türemek. 3. from -den kaynaklanmak, -den gelmek. 4. from -den fışkırmak. 5. up (bitki) bitmek. 6. çatlatmak; çatlamak. 7. birdenbire açılmak/kapanmak; birdenbire açmak/kapatmak. 8. from (belirli bir aileden/sınıftan) doğmak, gelmek: He sprang from a family of earls. Bir kont ailesinden geliyordu. 9. (bir his) ortaya çıkmak, belirmek: Hope springs eternal in the human breast. İnsanın yüreğinde her zaman bir umut filizlenir. 10. (adaleyi) burkmak. 11. on (birine) (bir şeyi) pat diye söyleyivermek. 12. k. dili (hapishaneden) (birinin) salıverilmesini sağlamak; (hapishaneden) (birini) kaçırmak. 13. up (rüzgâr) esmeye başlamak.